Karanlıkaltı Bölüm 4: Kesişen yollar

Kharie matron anasının huzuruna çıktığında hala o dişi drowu düşünüyordu.. Öğrendiklerini anasına bildirdikten sonra hemen geri dönecek ve onu arayacaktı. İlk görüş için iyi bir izlenim bırakmadığı kesindi; ama zaten böyle birşeyi ne o bekliyordu ne de karşısındaki dişi...

“Evet ana. 4. ev kendi içinde bunalıma sürükleniyor. Ana-kız kardeşler arasındaki bağ yavaş yavaş kopmakta.” İçinden, “Sanki aynı olay bizde yaşanmıyormuş gibi davranması ne kadar büyük bir problemin içinde olduğunu çok açık gösteriyor aslında” diye düşündü.

Matron anası Kharie hakkında pek hoş şeyler düşünmezdi. Savaşçılık okulundan sonra katıldığı örgüt pekte kendilerine yarar sağlamak için kurulmuşa benzemiyordu.. Rahibeler için özel katiller yetiştirmek.. Belki de bir ev için iyi olabilirdi; fakat bu onun bir rahibe katili olduğu gerçeğini değiştirmiyordu... Her an tetikte beklemek onun için artık eziyet haline gelmeye başlamıştı.

Kharie'nin üzerindeki koruyucu büyülerin ve efsunların ne kadar kuvvetli olduğu aşikardı. Üstelik bunları kendi bilgisi dışında yapmıştı. Böylesine yetenekli bir evlat için Tanrıçaya şükür mü etse, lanet mi etse bilemiyordu.

“Sevgili oğlum. Getirdiğin bilgilerin evimizin üst basamaklara yükselmesinde işe yarayacağı çok açık. Fakat o dişi drowu izlememen gerektiğini düşünmekteyim. Senin evinin hangisi olduğunu öğrendiklerinde boş duracaklarını hiç sanmıyorum. Baş büyücüyü ve baş silahtarı öldürmen zaten onlara yeterince büyük bir darbe vurdu. Bir de rahibelerinden birisini kaybederlerse bunun altında kimin olduğunu araştırma konusunda olağandan daha hızlı davranacaklardır.

Bu yüzden şu an için sakinliğini korumanı ve bir hafta boyunca evden dışarı adım atmamanı emrediyorum. Son sözüm budur.”

Matron anasının bu ani kararı Kharie için hiçbir anlam ifade etmemekteydi. Zaten şimdiye kadar kaç emirine uymuştu ki şimdiden sonra uyacaktı... Onun için uyulması gereken tek emir, egosunun emriydi. Bu yüzden, “Siz nasıl isterseniz matron anam.” diyerek odadan ayrıldı.

4. evin mahzenindeki savaştan sonra çok önemli bir şey kazanmıştı. Yüzüğün yarattığı
kopya ve baş büyücünün cağırdığı ateş iblisi aynı boyuta gittikten sonra birleşmiş ve yüzüğün evrim geçirmesini sağlamıştı. Yüzük normalde bir kereliğine kopyalamak için yaratılmasına rağmen, artık ateşi yönetebilen bir kopya oluşturuyordu. Üstelik bu kopyanın bir yok olma zamanı yoktu. Kharie'nin dön emriyle yüzüğe geri dönüyordu. Böylesine büyük bir gücün getirdiği güven, onun daha rahat gizli işler çevirebilmesine olanak sağlıyordu.

Yüzüğünü okşadı ve kopyasına; “Ben geri dönünceye kadar eğitim alanında çalış. Kimseyle konuşma ve bir şey söylendiğinde benimle telepatik bağlantıya geç.” diyerek evden ayrıldı.

Dişi drowu nerede bulacağını bilmiyordu. Üstelik evden çıkacağından da pek emin değildi. Bir an için, “Acaba gereğinden fazla mı korkuttum..” diye düşünüp suratına küçük bir sırıtışın yayılmasına izin verdi..


Fenile 3 gün geçmesine rağmen hala drow erkeğini düşünmekteydi. Ölüme hiç bu kadar yaklaştığını hatırlamıyordu. Üstelik bunu bir erkeğin gerçekleştirmesi apayrı bir utanç kaynağıydı. Bir erkeğin bu kadar güçlenmesine izin vermek çok aptalcaydı. Bu katiller yüzünden Tanrıçanın rahibelerinden hiç birisinin yaşama garantisi yoktu.

Üstelik drow erkeğinin yüzünü görmemesine rağmen sesinden bu kadar etkilenmesi hiç de normal değildi. Hem güçlü hem etkleyici hem de rahibe katili bir drow erkeği çok fazlaydı. Bir an için hormonlarının mantığının önüne geçtiğini hissetti. Acaba suratı nasıldı? “Kendine gel seni salak!” dedi içinden. “Sen bir rahibesin. Erkekler sadece soyunun devamını sağlar. Başka bir şeye yaramazlar. Sana böyle öğretildi...”

Üstelik kız kardeşinin yaptığı çok büyük bir hata vardı. Uyuduktan sonra ne olduğunu hatırlamamasının yanı sıra evlerine gelen böyle bir atağa neden olduğundan şüphelenmeden edemiyordu. Mahzene giren gizli geçidin nasıl bulunduğuna dair başka bir açıklama getirmekte zorlanıyordu.

Evin baş silahtarını ve baş büyücüsünü aynı savaşta yenebilen biri, yanında birkaç eğitimli savaşçıyla neler yapabilirdi düşünmek bile istemiyordu. Acaba matron anasına bağlı bir sadık-katil mi yoksa kendi başına çalışan bir paralı-katil miydi... Her ne olursa olsun herhangi bir ev için gereğinden fazla büyümüş bir problemdi.

“Bir erkeği gereğinden fazla düşünüyorsun Fenile... Şimdi kalk ve dışarı çık. Hayat devam ediyor. Biraz hava almak sana iyi gelecektir.. Belki de pzara gitmelisin. Sihirli malzemelerin bitmeye yüz tuttu. Yenilesen iyi olacak.”

Kendi kendisine emir vermek Fenile'nin hoşuna giderdi.. Bu onu çalışmaya iten temel sebeplerdendi. Bir şeyi yaparken kendisine emirler yağdırır ve o emirlere göre hareket ederdi.

Kharie pazarda dolaşmaktan mutluydu. Yeni birer bot almak istiyordu. Sahip olduğu botlar hız konusunda kendisine yeterince ayak uyduramıyordu. Ne mutlu ki kendisine uygun botlar bulabileceği bir satıcı tanıyordu.

10 dakika sonra içeri girdiğinde dükkanın boş olmadığını farketti ve yüzüne tekinsiz bir sırıtış yerleşti.

“Seni bulmanın bu kadar kolay olacağını ben bile düşünemezdim rahibe bozuntusu...”