Ağaç, köklerini sabit bir noktaya kilitlemiş dünya döndükçe
ilerlerken, orochimaru camdan dilini çıkarmış, bulunduğu yerden hareket
etmeksizin yer değişimini 24 saatle limitleyen yerküreyi tümüyle yalama
düşüncesiyle dünyanın gereğinden fazla dönerek yalama olduğu farkındalığı
eşliğinde silkinmekle meşguldü. Limiti aştığında dil evrensel olacaktı, daha
neler. Beyninin derin düşünmesine izin vermediği bu tür durumlarda düz mantığın
dümeni eline almasıyla evrenin sınırlarını zorlardı –jai guru deva om- Tek
eğlencesi sivilcelerini soymak olan dünya uydusundan uzattığı son nedir
bilmeyen diliyle dünyaya sarılırsa hedefine ulaşabileceğine tüm kalbiyle
inanmak istedi, dil toplumların kimliğinde yatan temel unsur olduğuna göre
küreselleşme ancak böyle mümkün olurdu hem.
Dilinin beyin kıvrımlarını işgal ettiği
gerçeğiyle burun buruna, kendini elinde bulan ilk kesici aletle onu kesip atmak
istediyse de kertenkele kuyruğundan farksız dil kısa sürede rejenerasyonunu
tamamlayarak anneanne tarafından kayserili olan orochi’ye taze bir fikir
kılıfında reverans yapmadan edemedi: belirli aralıklarla kesilen dil
parçacıkları güneşin doğduğu yerde beyin salatasının yanında, güneşin batmadığı
ülkede dildoyla birlikte promosyon olarak, hint okyanusu civarında hint fakirine
eşlik edecek biçimde servis edilecek, dünya piyasasına adını salyalı harflerle
kazımış olacaktı. Uydu sivilcelerini oyadursun.
Ağacın doruğundan bir spam seslenir,
kakashi_sensei@erosennin.com;
sus ve yalamaya devam et.