herkez bildiğini yazsın bakalım...

1968 yılı nobel edebiyat ödüllü japon yazar ve kitabı=KAVABATA yasunari-bin beyaz turna(orjinel adı=senbazuru).bilginiz olsun,belki okumak ıstersınız...basta "bu ne ya,noluoz" dememe ragmen guzel kıtap,çok garip bitti ya,cok stres oldum okurken=)ya fumika-san öldümü anlayamadımki=)aptal chikako ya,ne biçim kadın o ole=)cok beter bişey=)

hyuugatuba demiş ki:

1968 yılı nobel edebiyat ödüllü japon yazar ve kitabı=KAVABATA yasunari-bin beyaz turna(orjinel adı=senbazuru).bilginiz olsun,belki okumak ıstersınız...basta "bu ne ya,noluoz" dememe ragmen guzel kıtap,çok garip bitti ya,cok stres oldum okurken=)ya fumika-san öldümü anlayamadımki=)aptal chikako ya,ne biçim kadın o ole=)cok beter bişey=)

Kitap hakkında spoiler veriyon ama

Japon klasik edebiyatının en önemli kitaplarından biri sei shonagon(sei şonagon)un "makura no soushi(makuro no soşi/yastıkname)"si....gercekten cok seker bı kıtap.kesinlikle okumanızı tavsıye ederım...sei şonagon heian doneminde bi imparatoriçe(fujiwara no sadako)un nedimelerinden...pek kendını begenmıs bı tip ama gercekten eglencelı kıtap,o zamanlarda yasadıklarını,geleneklerı falan anlatıo...ingilizceye kitap ismi olarak "the pillow book,almancaya "das kopfkissenbuch der hofdame sei shonagon",fransızcaya "les notes de chevet de sei shonagon" olarak cevırmısler,ilgilenen olur diye yazdım=)....

mesela kıtapta yazan bı olaydan bahsedıım size,her yıl ocagın(filizlenme ayının) 15ınde dolunay bulamacı dıye bı bayram yaparlarmıs(dolunay bulamacı denmesının sebebı heryıl 15 ocakta dolunay olmasıymıs,ole yazıo kıtapta)..ıste herkez bırbırıne bu bulamactan dagıtırmıs,bu bulamacı karıstırmak ıcınde,soyulmus murver agacı dalı kullanılırmıs,ve ınanısa gore bu dalla bı kadının belıne vurulduunda o kadının erkek cocuu olurmus...işte bu dolunay bulamacı gununde herkez bırbırıne bulamac ıkram ederkende bırbırının belıne vurmaya calısırlarmıs bı cesıt oyun,eglence nıyetıne,bazen buna erkeklerde katılırmıs.(normalde sarayın cok resmi bı havası olmasına ragmen,o gun resmi olan tek ınsan kalmazmış)ayrıca japonlarda o zamanlar soyle bı adet varmıs,bır erkekle bı kız evlendıınde ya erkek kızın evıne muko(içguveyı) olarak gelır yada kendı evınde kalır,arasıra kadını gormeye gıdermıs...işte saraydan bı kızla evlenen bı muko(içguveyı) daha yeni evlenmıs,yenı gelmıs saraya falan,neyse kadınlardan bırı buna vurmaya karar vermıs elındekı murver agacı dalıyla=)tabı dıer kadınlar gulmeye baslamıs anlamıslar olayı=)ondan sonra adam yaklastıında kadın da adama yaklasarak "surdan bıseyı almam lazım" diip,pat dıye degnegı vurup kacmıs=)=)=)adam hıcbısey dememıs tabı kızarmıs,hafıfte gulumsemıs=)=)

oototorio tokoro omaeva yoovaii naze yovaiikarana tainaikarana nikshunia hehe brz hawa yabalım dedik bu arada laf sasukeye gidio

Inuzuka Kitana demiş ki:

Yok Tunus' da İstemiyor Vize Neyse...

Neymiş O Sasuke' me Giden Laf Şimdi Japonca Falan elfçe Lafa Atmaya Başlarım Görürsünüz

hemmen tercume ediimm ''aptal kucuk kardes sn zayıfsın niye zayıfsın cunku snn merhamet duygun war'' sozun sahibi:uchiha itaci...(baska lafa gerek yok )

hiaa öldürürüm lan ben itachi yi

gel birlikte yapak

evet iyi olur ama konu saptıyo bu konuyu sonra konuşuruz konuya dönelim biz en iyisi

Manga-ka demiş ki:

hiaa öldürürüm lan ben itachi yi

dikkat et ben seni öldürmiim

konuya döneliiiim

Aikido'da öğrendiğim kadarını anlatıym.İlk olarak yerde selam verirken ilk önce sol el koyulur sonra sağ el koyulur.Eller yerden çekilirken de ilk sağ el çekilir.Bunun nedeni güvensiz bi ortamda sağ elin her zaman kılıcı çekmeye hazır olmasıdır bu o zamandan beri gelen bi gelenektir.Onura ve saygıya aşırı önem verirler.Hatta bununla ilgili bi hikaye vardır.Eski zamanlarda birbirine düşman samuray lordlarından biri diğerini çay içmeye çağırmış.Çağırılan lord gururu için daveti kabul etmek zorunda kalmış.Gittiğinde kendisini uşaklar karşılamış ve ona çay ikram edip beklemesini söylemişler.Samuray zehirden şüphelendiği için çayı içmemiş ve seiza(dizlerin üstünde oturmak) pozisyonunda oturmaya başlamış.3 Gün boyunca böyle oturmuş ve sonunda felç kalmış.Yine de asla oturuş biçimi değiştirip zayıflık göstermek istememiş ve 3. günün sonunda öldürülmüş.Bu arada samurayları seviyosanız Hagakure'yi okumamanızı tavsiye ederim samuraylardan soğutuyo insanı

nası durmuş la öle 3 gün boyunca Allah'ın bi hikmeti diyip geçsemmiki samurailara hayranım

İnanılmaz disiplinliler.Merak edenler için bi de seppukuyu ya da daha çok bilinen adıyla harakiriyi anlatıym.Bi samuray kendini utanç içinde bırakacak bi suç işlediğinde tantosunu(bıçak) eline alır ve karnını en soldan başlayarak sağa doğru gücünün yettiği yere kadar yarar.Bu işlem iç organların(özellikle bağırsakların) parçalanmasına neden olan ve samuray çabuk ölmezse kan zehirlenmesiyle acılı bi ölüme neden olabilecek bi işlemdir.Başlarda harakiri bu şekilde yapılırmış.Ama bu yöntemle dayanıklı insanlar 3 gün hayatta kalabilirlermiş ve bu büyük bir acıya sebep olurmuş.Daha sonra gelenek değiştirilmiş.yeni geleneğe göre kişi karnını kestikten sonra en iyi arkadaşı katanayla kafasını kesermiş.Bu büyük bir merhamet ve sevgi göstergesi olarak kabul edilirmiş.

Alp demiş ki:

İnanılmaz disiplinliler.Merak edenler için bi de seppukuyu ya da daha çok bilinen adıyla harakiriyi anlatıym.Bi samuray kendini utanç içinde bırakacak bi suç işlediğinde tantosunu(bıçak) eline alır ve karnını en soldan başlayarak sağa doğru gücünün yettiği yere kadar yarar.Bu işlem iç organların(özellikle bağırsakların) parçalanmasına neden olan ve samuray çabuk ölmezse kan zehirlenmesiyle acılı bi ölüme neden olabilecek bi işlemdir.Başlarda harakiri bu şekilde yapılırmış.Ama bu yöntemle dayanıklı insanlar 3 gün hayatta kalabilirlermiş ve bu büyük bir acıya sebep olurmuş.Daha sonra gelenek değiştirilmiş.yeni geleneğe göre kişi karnını kestikten sonra en iyi arkadaşı katanayla kafasını kesermiş.Bu büyük bir merhamet ve sevgi göstergesi olarak kabul edilirmiş.

ben katanayı alıp allah ne verdiyse karınlarını deşiyorlar biliyordum demekki yarıyorlarmış türk yemeği olan karnı yarık nerden geliyo acaba dicem çok alkasız olcak

Tabii ki samurayların kötü yanları da var.Tarihdeki samurayların çoğu ne yazıkki kendilerine verilen üst düzey yetki yüzünden çok kibirlilermiş ve kendilerini kanunların üstünde görürlermiş.Söz gelimi eski Japonya'da bir gemi başka bir gemiye yanlışlıkla çarpıp batırdığında kanunlara göre o geminin kaptanına ödeme yapmak zorundaymış.Ama tarihte böyle bir olay olduğunda kaptan samuraylardan ödeme bekleyince samuraylar kaptanı ve bütün mürettebatını kılıçtan geçirmişler.Samuraylara gerçekten çok büyük bir korkuyla yaklaşılırmış.Çünkü sokakta yürürken yanlışlıkla bir samurayın katanasına değmek ona sizi öldürme hakkı verirmiş.Bir başka hikayeyse go oynayan iki samurayı anlatır.İki oyuncu oynarken başka bir samuray gelir ve oyunculardan birine yardım etmeye başlar.Bunun üzerine kaybeden diğer oyuncu aniden kılıcını çekip tavsiye veren samuraya bir kesme hamlesi yapar.Bütün samuraylar toplanıp olası kavgayı engellerler ve sinirlenen adamı sakinleştirirler.Saldırıya uğrayan adam darbenin kendisini ıskalayıp go tahtasına geldiğini söyler.Bir süre sonra oyunu kaybeden samuray saldırdığı samurayın gönlünü almak için ona sake ikram etmeye karar verir.Sakeleri alıp onun yanına gider.Onu odanın en köşesinde masaya dayanmış biçimde bulur.Tam yanına yaklaşırken masaya dayanmış samuray kendisine sake ikram etmeye gelen samurayı ikiye böler.Herkes toplandığında rakibini ikiye bölmüş olan samuray oyun tahtasının yanında vurulan darbenin aslında kendisine geldiğini ve karnında ölümcül bir yarık açtığını söyler.Bu yüzden gidip masaya dayanmıştır ve düşmanını öldürme fırsatı yakalamak için yarasını belli etmemeye çalışmıştır.

Alp demiş ki:

Tabii ki samurayların kötü yanları da var.Tarihdeki samurayların çoğu ne yazıkki kendilerine verilen üst düzey yetki yüzünden çok kibirlilermiş ve kendilerini kanunların üstünde görürlermiş.Söz gelimi eski Japonya'da bir gemi başka bir gemiye yanlışlıkla çarpıp batırdığında kanunlara göre o geminin kaptanına ödeme yapmak zorundaymış.Ama tarihte böyle bir olay olduğunda kaptan samuraylardan ödeme bekleyince samuraylar kaptanı ve bütün mürettebatını kılıçtan geçirmişler.Samuraylara gerçekten çok büyük bir korkuyla yaklaşılırmış.Çünkü sokakta yürürken yanlışlıkla bir samurayın katanasına değmek ona sizi öldürme hakkı verirmiş.Bir başka hikayeyse go oynayan iki samurayı anlatır.İki oyuncu oynarken başka bir samuray gelir ve oyunculardan birine yardım etmeye başlar.Bunun üzerine kaybeden diğer oyuncu aniden kılıcını çekip tavsiye veren samuraya bir kesme hamlesi yapar.Bütün samuraylar toplanıp olası kavgayı engellerler ve sinirlenen adamı sakinleştirirler.Saldırıya uğrayan adam darbenin kendisini ıskalayıp go tahtasına geldiğini söyler.Bir süre sonra oyunu kaybeden samuray saldırdığı samurayın gönlünü almak için ona sake ikram etmeye karar verir.Sakeleri alıp onun yanına gider.Onu odanın en köşesinde masaya dayanmış biçimde bulur.Tam yanına yaklaşırken masaya dayanmış samuray kendisine sake ikram etmeye gelen samurayı ikiye böler.Herkes toplandığında rakibini ikiye bölmüş olan samuray oyun tahtasının yanında vurulan darbenin aslında kendisine geldiğini ve karnında ölümcül bir yarık açtığını söyler.Bu yüzden gidip masaya dayanmıştır ve düşmanını öldürme fırsatı yakalamak için yarasını belli etmemeye çalışmıştır.

vay be

Şimdi Myamoto Musashi'yi yazıym.Kendisi ilk düellosunu 13 yaşında yetişkin bir samuraya karşı kazanmış ve hayatı boyunca hiç düello kaybetmemiştir.!3 yaşında kazandığı düelloda kendisine wakizashiyle saldıran samurayı yere fırlatmış ve onu döverek öldürmüştür.28 yaşındayken bir nodachi ustasını düelloya gelirken yolda bir kürekten yapığı tahta kılıcıyla öldürmüştür.Ancak hayatında sadece bir kez bir jo ustasına kaybettiğinin söylentileri anlatılmaktadır.Ayrıca the book of five rings'in(5 halka kitabı) yazarıdır ve bu kitap bugün bile Amerikan Harp Akademisi'nde okutulmaktadır.Myamoto Musashi ayrıca bir çok yakın dövüş silahı ve fırlatma silahında ustalaşmıştır.Kendisi aynı zamanda iki elle kılıç kullanma stilleri dahil bir çok stilin mucididir.O kadar büyük bir kılıç ustasıydı ki hakkında bir çok efsane türemişti.Echizen'de devasa kertenkeleri öldürdüğü söylenir.Kenisine Kensei(kılıç azizi) ünvanı verilmiştir(Heroes'la alakası yok:))Bazıları onun insanüstü bir hızla koştuğuna ve havada,suda veya bulutların üzerinde koşabildiğine inanmıştır.Onun hakkında başka bir söylenti de gözleri bağlıyken ve ilahi okurken bir su damlasını havada kesebildiğini anlatır.Alıntıdır.

Alp demiş ki:

Şimdi Myamoto Musashi'yi yazıym.Kendisi ilk düellosunu 13 yaşında yetişkin bir samuraya karşı kazanmış ve hayatı boyunca hiç düello kaybetmemiştir.!3 yaşında kazandığı düelloda kendisine wakizashiyle saldıran samurayı yere fırlatmış ve onu döverek öldürmüştür.28 yaşındayken bir nodachi ustasını düelloya gelirken yolda bir kürekten yapığı tahta kılıcıyla öldürmüştür.Ancak hayatında sadece bir kez bir jo ustasına kaybettiğinin söylentileri anlatılmaktadır.Ayrıca the book of five rings'in(5 halka kitabı) yazarıdır ve bu kitap bugün bile Amerikan Harp Akademisi'nde okutulmaktadır.Myamoto Musashi ayrıca bir çok yakın dövüş silahı ve fırlatma silahında ustalaşmıştır.Kendisi aynı zamanda iki elle kılıç kullanma stilleri dahil bir çok stilin mucididir.O kadar büyük bir kılıç ustasıydı ki hakkında bir çok efsane türemişti.Echizen'de devasa kertenkeleri öldürdüğü söylenir.Kenisine Kensei(kılıç azizi) ünvanı verilmiştir(Heroes'la alakası yok:))Bazıları onun insanüstü bir hızla koştuğuna ve havada,suda veya bulutların üzerinde koşabildiğine inanmıştır.Onun hakkında başka bir söylenti de gözleri bağlıyken ve ilahi okurken bir su damlasını havada kesebildiğini anlatır.Alıntıdır.

herifteki güç nasıl bi güçtür 13 yşaında koskoca adamı döverek öldürmüş helal olsun

Yubitsume yani parmak kesme ritueli bir yakuzanın büyük bir hata işlediği için özür dileme şeklidir.Hatalı olan kişi sol elinin serçe parmağının ucunu keser ve patronuna vererek özür diler.Bazen düşük seviyeli yakuza patronları kendi ekibinden birisinin yaptığı büyük bir hataya karşılık intikam alınmaması için kendisi Yubitsume yapar.Kişi tekrar hata yaparsa serçe parmağının bir üst boğumundan kesme işlemi devam eder.Bu rituelin ana fikri parmaklardan her kesilen parçayla kişinin kılıç tutması giderek zorlaşır.Yani kendisini koruyamaz veya ailesi için önemli görevleri alamaz grubun korumasına muhtaç duruma gelir ve sosyal statüsü düşer.

Olur da bir gün Japonyaya gidersen orada da Türklüğümüzü göstermemiz gerekebilir.İşte size işe yarayacak birkaç cümle türkçe ve japonca haliyle

-Merhaba bilader, siz "harakiri" denilince kızıyomuşsunuz, doğru mu?
-Konnichi wa onii-chan, anatatachi wa "harakiri" to iu toki, ira ira suru wa hontou?

-Yarım ekmek döner ayran kaça?
-Hanbun na pan mawarumono to mizu ga ooki youguruto wa ikura desu ka?

-Sizin hatunlar da süper ha Kojima, böyle çekik çekik.
-Kojima-sama, anatatachi no onna no hito wa suupa da ne; kanojo wa konna naname no ni.

-Abi benim sushide soğan olmasın?!
-Yo,niisan, ore no sushi no naka ni tamanegi ga nai?!

-Hemşerim, memleket nere?
-Ore no doukokujin, kuni wa doku?

(Kavga çıkarmadan hemen önce)
-Arkadaşım bi saniye bakar mısın?
-Ore no tomodachi, ippyou miru kudasai?

-El hareketi yapma, hareketin kralını görürsün!
-Te no ugoki wo suruna, ugoki no kingu wo miseru!

(Japon arkadaşa)
-Senin paran burda geçmez.
-Anata no okane wa koko mi tsuyou shinai.

-Liselim...
-Ore no koukou-jin...

-Japon yapmış abi!
-Nihonjin wa yatta niisan!

Çok güzelmiş saol paylaşım için

He he he...Komedi lan,sağol...