Umutsuzluk ve Yıkımın Ardından (NaruHina) devam

Arkadaşlar kusura bakmayın ilhamı denk getirip yeni bölümü yazmak sandfığmdan da uzun sürdü. Gecikme için herkesten özür diliyorum
Yeni bölümü en kısa zamanda burada bulacaksınız. (halledebilirsem bugün bile olabilir:kawai:)
Buralardan ayrılmayın.

Evet sonunda günlerce karın ağrısına neden olan (ama değen:P ) yeni bölümü yayınlıyorum. Beğeneceğinizden kuşkum yok.
Geçenki bölümlerde Naruto onu izlemekle görevlendirilmiş bir casus tarafıondan ciddi olarak yaralanmış, Hinata da medikal yeteneklerini kullanarak onu tedavi etmişti.
Neyse, daha fazla bekletmeden işte yeni bölüm



Bölüm 11: Gözyaşında Saklı Mutluluk



Naruto acıyla haykırarak dizlerinin üzerine yığıldı. Şok içinde titriyordu. Kesik kesik soluyarak karşısındaki adama baktı. Akatsuki lideri Pain’in sağ kalan son bedeni oldukça ciddi yaralanmış olmasına rağmen halen ayaktaydı. Cansız bir sesle “Hazır mısın?” diye sordu.

Genç ninja titreyen bacaklarının üstünde doğrularak “Evet.” diye yanıtladı. Jutsuyu oluşturup chakrasını sağ elinde topladı. “Fuuton: Rasen Shuriken!”

Pain “Hadi yap şunu.” dedi. Tüm vücudu iradeyle kaskatı kesilmişti.

Sol eliyle sağ kolunu destekleyerek tüm gücüyle ona doğru koşmaya başladı. Dişlerini sıkmıştı, ağlamamaya çalışıyordu. Koşarken ayakları yerdeki kan birikintilerinin üzeride ses çıkarıyordu. İyice yaklaştığında sıçradı ve gerilerek Pain’in göğsüne vuruşunu yaptı.



Naruto “Hayır!” diye haykırarak yatağından fırladı. Soluk soluğaydı ve ter içinde kalmıştı. Bir süre başını ellerinin arasına alarak yatağın içinde oturup sakinleşmeye çalıştı. Kontrolsüz bir biçimde titriyordu.

“Naruto-kun?” Genç ninja başını kaldırdığında kapı eşiğinde duran Hinata’yı gördü. Gözlerinde endişe vardı. “Ne oldu, neyin var?” Hemen yatağın kenarına ilişip genç ninjayı kontrol etti. “Ter içinde kalmışsın. Kötü bir rüya mıydı?” İskemlenin üzerindeki küçük beyaz havluyu alıp nazikçe bastırarak genç ninjanın terini kuruladı.

Naruto gördüklerini düşünerek “Evet...” dedi. “Çok kötü bir rüya...” Titreyen ellerini terden ıslanmış saçlarından geçirdi.

Hinata şefkatle “Üzülme, hepsi geçti.” dedi. Yatağın yanına koyduğu tişörtü giymesi için ona uzattı. Naruto tişörtü giyerken karnındaki sargıları fark etti. Yaralanmıştı. Elini sargıların üzerinde gezdirirken olanları hatırlamaya başladı. Kendisi için gönderilmiş bir casus tarafından kamayla deşilmişti… Soran bakışlarla Hinata’ya döndü. Genç Hyuuga anlayışlı bir gülümsemeyle ona bakıyordu. “Ağır yaralıydın. Çok kan kaybettin. Hatırlayamaman normal.”

Genç ninja inleyerek “Neler oldu?” diye sordu.

Hinata bir bardak su doldurup sarışın ninjaya uzatırken neler olduğunun anlatmaya başladı. “... Ve seni buraya getirip tedavi ettim. Tam 3 saattir uyuyorsun.”

“Peşime saldıkları o casus...”

Hinata iç çekerek “Öldü.” diye yanıtladı. “Ona fırlattığın kunai omurgasını parçalamış.”

Naruto elini alnına koydu. Adamı gırtlağından tutup havaya kaldırdığı anki yüz ifadesini hatırladı. O ifadeyi daha önce de görmüştü. Hatta rüyalarına bile girmişti: Katıksız, ölümüne bir korku...

Genç ninja zangır zangır titremeye başlamıştı. Suçluluk duygusu onu yiyip bitiriyordu. Hinata onun bu yenilmiş haline dayanamayarak onu omuzlarından tuttu. “Endişelenme hepsi bitti. Artık evinde güvendesin.” Küçük bir çocuğu avutur gibi kollarını ona sardı.

Naruto başını Hinata’nın omzuna dayayarak derin bir iç çekti. Hinata’nın ılık kokusunda huzur veren bir şeyler vardı. Uzun zamandır ilk kez kendini mutlu ve dünyayla barışık hissediyordu.

Hinata ona her zaman destek olmuş inanmış ve güvenmişti. Derin bir iç çekti. Bu sefer de Naruto’nun ona güvenme sırası gelmişti.

Usulca doğruldu ve savaştan sonra başına gelenleri teker teker anlattı. Hinata hiçbir yorumda bulunmadan onu dinliyordu. Yüzünde şaşkın ve ürkmüş bir ifade vardı.

“Kendimi toparlamak sandığımdan da uzun sürdü. Elime geçen bu yeni gücü nasıl kontrol altına alacağımı bilmiyordum...” Kimseye zarar vermemek için insanlardan uzak durmaya çalışmıştı ancak kızıl chakranın gücüne karşı koymak imkânsızdı. Bir anlık öfke iradesini yenerek kontrolünü yitirmesine neden oluyordu. Ortaya çıkan muazzam güç kendini tatmin edinceye ya da genç ninjanın enerjisini tüketinceye kadar yakınındaki her şeyi yakıp yıkmaya devam ediyordu. Naruto gözlerini açtığındaysa kendini felaketin ortasında tek başına buluyordu... Çaresizlik ve öfke karışımı bir ifadeyle ellerine baktı. “Dostlarımı korumak istedim.”dedi. “Ama tek yapabildiğim bir canavar yaratmak oldu.”Artık yakınındakileri koruyacak güce sahipti ama onları en büyük düşmanından, kendinden koruyamıyordu. Umutsuzlukla ellerini yüzüne gömdü.

Omzuna dokunan ılık el onu kendine getirdi. “Üzülme Naruto-kun.” dedi Hinata içtenlikle “Yaptıklarına bir bak... Akatsuki’yi dağıttın. Konoha’ya yıkım getiren, inanılmaz derecede güçlü bir yaratığı yendin. Her şeye rağmen geri döndün. Beni kurtardın. Konoha’nın geleceğe inanmasını sağladın... Savaştan sonra hiç kimse umut etmeye bile cesaret edemiyordu. Ama şimdi herkes eskisinden de iyi olacağına inanıyor...” Yanakları utangaçlıkla pembeleşti. “Yani demek istediğim...” Hinata’nın sözleri Naruto’nun ona sarılmasıyla yarım kaldı. “Teşekkürler... Hinata.”

Hinata kıpkırmızı kesilmişti. “B-Ben...” Naruto’nun yüzüne baktı. Genç ninjanın yüzünde tarifsiz bir mutluluk vardı. Hinata sevecenlikle gülümseyerek elini Naruto’nun omzuna koydu. “Önemli değil...” O an inanamayacağı kadar çok mutluydu.

Pencereden dışarı baktığında havanın çoktan kararmış olduğunu görerek irkildi. “Olamaz, geç kaldım. Çok geç kaldım.” Nazikçe Naruto’dan ayrılıp ayağa kalktı ve gitmeye hazırlandı.

Hinata’nın hoş sıcaklığından ayrılıp gerçek hayatın insafsız soğukluğuyla karşılaşmak Naruto’nun hiç de hoşuna gitmemişti. ‘Hemen gitmesine izin verme’ düşüncesi bir an için genç ninjanın zihninden geçti ve refleksleri iradesinden erken davranarak Hinata’yı kolundan tutup kendine çekti. Tam o sırada Hinata’nın neler olduğunu anlayabilmek için ona doğru dönmesiyse basit bir hataydı.

Hayatının en güzel hatası...

Naruto sadece onu biraz daha alıkoymak istemişti. Tek istediği Hinata’nın biraz daha yanında kalmasıydı. Onun huzur dolu sıcaklığına alışmıştı. Ama bu kesinlikle aklında yoktu.

Ama bunun bu kadar güzel olacağını tahmin edememişti.

Hinata felç geçirmiş gibiydi. Hiçbir şekilde yerinden kımıldayamıyordu. Naruto’nun eliyse halen Hinata’nın kolunu sıkı sıkıya kavramış halde kalmıştı. Buna bir son vermeleri gerektiğinin farkındaydılar ama ikisi de bu konuda bir şeyler yapmaya yanaşmıyordu.

Sonunda kendini toplayarak ayrılan Hinata oldu. Beceriksizce “B-ben...” diye kekelemeye çalışırken Naruto onu sertçe kendine çekti. “Gitme, Hinata... Lütfen beni yalnız bırakma.”

Her şey o anda oldu. Kristal kadar parlak bir damla gözyaşı Naruto’nun omzuna düştü... Kontrol edilemeyen bir hıçkırık Hinata’nın dudaklarından döküldü... Ve Hinata genç ninjanın kollarında hıçkırarak ağlamaya başladı. Yıllardır içinde sakladığı gözyaşlarını döküyordu. Annesine, onu kabul edemeyen babasına, yaşadığı yenilgilere, hayal kırıklıklarına ve en çok da kendi zayıflığına ağladı.

Naruto ağlayan birilerini teselli etme konusunda tam bir beceriksiz olduğu için hiçbir şey söylememeye karar verdi. Göründüğü kadarıyla Hinata’nın buna ihtiyacı vardı ve şimdilik onun yanında olduğunu bilmesi yeterliydi.

Gözyaşları dindiğinde Hinata bitkinlikten adeta tükenmişti. Yorgunlukla “Gitmeliyim...” diye mırıldandı.

“Bu halde hiçbir yere gidemezsin.” Genç ninjanın sesi kararlıydı. “Şimdi dinlenmeye çalış. Ne yapacağını yarın düşünürsün.”

Hinata olur anlamında başını salladı. İtiraz edecek gücü bile kalmamıştı. Başını genç ninjaya yasladıktan hemen sonra uykuya daldı. Huzur içinde uyurken kirpiklerinde yaşlar, dudaklarındaysa mutlu bir gülümseme vardı.

Sonunda amacımıza ulaştık uehueh Romantik bölümler herzaman ki gibi yine bitiriyo insanı..

Son cümleye ayrı bi hikaye daha yazılır ama demi xD

Tüm hikayeyi okuduktan sonraki nalet olası soru...
Rüyadaki Pein'in son bedeni hangisiydi

Süper olmuş Sayuri şu an son bedeni kız olan bedeniydi o olabilir

Hayır orada kastettiğim son beden Naruto'nun 4. kuyruktan sonra yarattığı katliamdan sağ kalan son bedendi. Ben hep onu Pain olarak ortaya çıkan ilk beden olarak düşünmüştüm. (kısa saçlı, Yahiko'ya benzeyen) Neyse sonraki bölümde Naruto neler olduğunu hatırlayacak.

Ben de beynimde canlandırırken öyle düşünmüştüm

Sabitlenmeyi hakettigini dusundum umarim bir sorun olmaz

(= =)...
Sırıta sırıta bi bölümü daha bitirdim....

İlham peri'ni hızlandırmak için yapabileceğimiz bişi var mı Sayuri..??
evt o son cümle...(kra_tos o cümleyle bi FanFic düşünür müsün..?)
Miharu bu kararını saygıyla ayakta alkışlıyorum..

Eeee...... herkesin ruh sağlığı açısından yapmasanız daha iyi olcak gibi. (kra_tos'un Hidan'a neler yaptığını gördüm:pale: oradan biliyorum) Bunun dışında olay gidişatını batırmak da var. Neyse ama olay örgüsü içinde güzel bir yer bulabilirsem kimbilir ilham perisini yardımıyla o cümle bir paragrafa dönüşebilir. Ama garanti veremem, sonuçta malum sahneyi yazarken baya bir karın ağrısı çekmiştim:Ops:

Bu arada Başta miha olmak üzere herkese çok teşekkür ederim Konunun sabitlendiğini duyunca çok sevindim.

Tebrikler konu sabitlenmiş

süpeyyyy olmuşşşş #1 naruhina story

Hehe beğenmenize çok sevindim Bundan sonraki hikayede artık kaçınılmaz olan Naruto vs. Sasuke dövüşü yer alacak (uyku tutmadığı için üzerinde uğraşıyorum) Dövüş sahneleri yazma konusundaki tüm hünerlerimi sergilemeye çalışacağım.
yorumlarınızı eksik etmeyin bana gaz veriyorsunuz.

Baslığı gçörünce yeni bölüm geldi sandım

Nerdeeee:T.T:

İlham perisi gene greve gitti olan bana oldu... Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Bir an önce şu hikayeyi bitirmek istiyorum. Yenilerine başlayabilmek için...

Arkadasa katılıyorum

Evvvet! Üniversite faciasının ilk dönemini atlattığım için artık devam edebilirim
EY FORUM AHALİSİ, SAYURİ-CHAN MAHALLEYE DÖNDÜ!
Bugünden itibaren forumu boş bırakmamaya çalışacağım. Hikayenin devamı için çalışmalara başladım. Mümkün olabilecek en kısa zamanda yeni bölümü yayınlamaya çalışacağım.

hikayenin devamın bekliyor olucam sayuri-chan. Bende zaten yeni yeni kurtuldum üniv .faciasından...

Geçmiş olsun (Gerçi birileri geçirdi ama...)
İlham olsa bile arık bende heves kalmadı. Tam olarak anayamadığım (ve de bilmeye can attığım) bir takım nedenlerden dolayı kra_tos'un banlandığını öğrendim.
Bu güzel jest(!) için ayrıca, sevgili ve pek saygılı Admin'imiz, güzel insan Manga-ka'ya teşekkür ve tebriklerimi bir borç bilirim.
Bu nedenden dolayı hikayenin devamını bu sayfada devam ettiremeyebilirim (ilgili birimlere kınalarını yollayacağım)

Hikaye konusunda beni destekleyen herkese minnettarım. Kendinize iyi bakın!